Magellan Vampire Facelift, cildin gençleştirilmesi ve canlandırılması için kişinin kendi kanından elde edilen plazmanın (PRP) kullanıldığı doğal, etkili ve güvenli bir estetik tedavi yöntemidir. Bu prosedür, yaşlanma belirtilerini (ince çizgiler, kırışıklıklar, cilt tonu eşitsizlikleri) azaltmak, cilt kalitesini yükseltmek ve doğal hacim kazandırmak amacıyla uygulanır. “Vampire Facelift” adı, tedavide hastanın kendi kanından elde edilen trombosit açısından zengin plazmanın (PRP) kullanılmasından gelir. Böylece allerjik reaksiyon riski en aza indirilmiş olur.

• Kan Alımı: Kişinin kolundan, işlem için yeterli miktarda kan alınır. Bu aşamada hijyenik koşullara özen gösterilerek, en güvenli yöntemler kullanılır.
• PRP Elde Edilmesi: Alınan kan, Magellan teknolojisiyle santrifüj edilerek trombosit açısından zengin plazma (PRP) ayrıştırılır. Bu yüksek trombosit yoğunluğu, ciltte kolajen ve elastin üretimini destekler.
• Uygulama: Elde edilen PRP, ince iğnelerle cilde enjekte edilir. Bu süreç, cilt dokusunun yenilenme ve onarım mekanizmalarını harekete geçirerek daha sıkı, daha parlak ve genç bir görünüm oluşmasına yardımcı olur.

• Ciltte ince çizgiler ve kırışıklıklar bulunanlar,
• Elastikiyet kaybı nedeniyle cilt sarkması yaşayanlar,
• Daha parlak, taze ve genç bir cilt görünümü isteyenler,
• Cildin doğal hacmini ve nem dengesini geri kazanmak isteyenler,
• Cerrahi müdahale olmadan minimal invaziv bir yöntemle cilt kalitesini artırmak isteyenler.

Magellan Vampire Facelift, farklı cilt tiplerine uyarlanabildiği için geniş bir yaş aralığındaki bireyler tarafından tercih edilebilir. Ancak uygulama öncesinde mutlaka bir uzman tarafından değerlendirme yapılmalıdır.

• Doğal Yöntem: Kendi kanınız kullanıldığı için alerjik reaksiyon riski yoktur; bu da prosedürü daha güvenli hale getirir.
• Uzun Süreli Etki: PRP, cildin kolajen üretimini tetikleyerek uzun vadeli sonuçlar sağlar. Yeni kolajen ve elastin oluşumu, cildin esnekliğini artırarak daha genç bir görünümü destekler.
• Hızlı İyileşme: İyileşme süresi kısadır; işlemden sonra günlük hayatınıza hızla dönebilirsiniz. Bu özellik, yoğun yaşam temposu olanlar için büyük avantaj sağlar.
• Güvenli ve Minimal İnvasiv: Cerrahi bir işlem gerektirmediği için risk oranı düşük olup, işlem sonrasında kapsamlı bakıma ihtiyaç duyulmaz.

1. İşlem yaklaşık 45-60 dakika sürer ve çoğu zaman lokal anestezik krem yardımıyla gerçekleştirilir.
2. Uygulama sonrası ciltte hafif bir kızarıklık veya hassasiyet olabilir; bu etkiler genellikle birkaç saat içinde azalır.
3. Tedavi boyunca en üst düzeyde hijyen ve sterilite sağlanarak, enfeksiyon riskleri minimuma indirilir.

İlk etkiler, özellikle cildin canlanması ve parlaklığının artmasıyla birkaç gün içinde fark edilir.

Tam sonuçlar, cildin kendini yenileme ve kolajen üretimini artırma sürecine bağlı olarak 3-4 hafta içinde ortaya çıkar.

Düzenli olarak yapılan seanslar, etkilerin kalıcılığını ve cilt kalitesindeki artışı uzun vadede sürdürmeye yardımcı olabilir.

• Tedavi sonrasında cildi nemlendirmek ve güneş ışınlarından korumak, en iyi sonuçların elde edilmesi ve cilde zarar verebilecek etkenlerden korunmak için önemlidir.
• Uzman doktorunuz, cilt yapınıza ve beklentilerinize göre tedavi sıklığını ve seans sayısını belirleyebilir.
• Hafif kızarıklık, hassasiyet veya şişlik gibi yan etkiler normal kabul edilir ve kısa sürede geçer. Bu dönemde bol su içmek ve sağlıklı beslenmek, cildin yenilenme sürecini destekler.